-
1 aufdecken
aufdecken <-ge-, h>1. v/t açmak; keşfetmek;das Bett aufdecken yatağı açmak2. v/i sofra kurmak -
2 Faltbett
Faltbett n sahra yatağı -
3 Flussbett
Flussbett n nehir yatağı -
4 Flusslauf
Flusslauf m nehir boyu/yatağı -
5 Gehäuse
-
6 Kerngehäuse
Kerngehäuse n BOT çekirdek yatağı -
7 Kinderbett
Kinderbett (Kinderbettchen) n bebek/çocuk yatağı -
8 Kinderbettchen
Kinderbett (Kinderbettchen) n bebek/çocuk yatağı -
9 Schlupfwinkel
Schlupfwinkel m saklanılan yer, haydut yatağı -
10 Vorkommen
-
11 Wasserbett
Wasserbett n su yatağı -
12 Wochenbett
Wochenbett n <Wochenbetts; o pl> MED lohusalık, lohusa yatağı -
13 Wünschelrute
Wünschelrute f çatal değnek (maden yatağı vs aramak için) -
14 Wünschelrutengänger
Wünschelrutengänger m, Wünschelrutengängerin f çatal değnekle maden yatağı vs arayan -
15 Wünschelrutengängerin
Wünschelrutengänger m, Wünschelrutengängerin f çatal değnekle maden yatağı vs arayan -
16 Austernbank
istiridye yatağı -
17 Bett
Bett <-(e) s, -en> [bɛt] nt1) yatak, döşek;das \Bett machen yatağı [o yatak] yapmak;Frühstück im \Bett yatakta sabah kahvaltısı;im \Bett liegen yatakta yatmak;ans \Bett gefesselt sein eli ayağı yatağa bağlı olmak, yatağa bağlanmak;ins [o zu] \Bett gehen (yatağa) yatmak, yatağa girmek;das \Bett hüten müssen yatağa [o yataklara] düşmek, sergin vermek;mit jdm ins \Bett gehen ( fam) biriyle yatmak [o yatağa girmek], birinin yatağına girmek;an jds \Bett sitzen birinin yatak başında oturmak;er macht ins \Bett ( fam) yatağa yapar;sich ins gemachte \Bett legen ( fig) hazıra konmak2) (Fluss\Bett) yatak3) (Feder\Bett) yorgan -
18 Ehebett
Ehebett ntgelin yatağı; ( Doppelbett) ikili yatak -
19 Flussbett
FlussbettRR ntakak, akarsu yatağı -
20 Flusslauf
FlusslaufRR <-(e) s, -läufe> makak, akarsu yatağı
См. также в других словарях:
döl yatağı — is., anat. Memelilerde dölün ana karnındayken içinde bulunduğu organ, rahim, meşime … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemi yatağı — is., den. Gemileri korumaya elverişli koy … Çağatay Osmanlı Sözlük
hırsız yatağı — is. 1) Hırsızların gizlendiği yer 2) Hırsızların çok olduğu yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
ızgara yatağı — is. Katı yakıtlı madenî bir ocağın, içine ızgaranın yerleştirildiği kısmı … Çağatay Osmanlı Sözlük
maden yatağı — is. Maden filizi katmanlarının bulunduğu alan … Çağatay Osmanlı Sözlük
muylu yatağı — is., ask. Top kundağının yanlarında bulunan, silah muylularının geçmesi için açılmış delikli bölüm … Çağatay Osmanlı Sözlük
su yatağı — is. Su kaynağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer yatağı — is. Yere serilen yatak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak — is., ğı 1) Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım. R. H. Karay 2) Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılan şilte 3) Üzerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yataq — 1. is. 1. Yatmaq üçün yorğan döşək salınmış yer, yorğan döşək; ümumiyyətlə, yatmaq üçün yer. Yataqdan qalxmaq. Yatağına girib yatdı. – Xan səsə yuxudan ayıldı. Əvvəl qulaqlarına inanmayıb durdu, yatağının üstə oturdu. Ç.. Dustaqlar daş kimi bərk… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Corpse Princess — Shikabane Hime manga volume 1 cover. 屍姫 Genre Romance … Wikipedia